20 Şubat 2022 Pazar

Süte ortak akıl kattılar-Yılmaz Parlar



PARLAR MEDYA: Haziran 2012 Otomotiv sektörünün en büyük şovu başlıyor  Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan otomotiv sektörü Lin Photo, free website template, XHTML CSS layout

 Süte ortak akıl kattılar


İstanbul Ticaret Borsası’nın önderliğinde Güvenilir Ürün Platformu desteği ile düzenlenen ‘Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor’ toplantılarında bu defa süt ve süt ürünleri konuşuldu. Alanlarında uzman konuşmacıların katılımı ile gerçekleşen toplantıya doğru bilinen yanlışlar ve coğrafi işaretler damga vurdu.

İstanbul Ticaret Borsası’nın Güvenilir Ürün Platformu ile birlikte organize ettiği “Süt ve Süt Ürünlerinde Ulusal Stratejiler” başlıklı toplantıda sektörün sorunları ve yapılması gerekenlere ışık tutuldu.

Açılışını İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali kopuz’un yaptığı ve konuyla ilgili bütün bileşenlerin katıldığı toplantıda çözüm önerileri öne çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürü Zekeriya Erdurmuş, Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Can, YÜCİTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, İSTİB Yönetim Kurulu Üyesi Zülküf Kopuz, İSTİB Süt Ürünleri Toptan Ticareti Meslek Komitesi Başkanı Turan Saygılı ve İSTİB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Süt Ürünleri Perakende Ticareti Komitesi Üyesi Recep Salih Al ‘ın konuşmacı olduğu toplantıdan satırbaşları şöyle;


Ülkemizin küçükbaş hayvancılık potansiyelini süt ürünlerine yansıtmalıyız


Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğünde yapılan etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren İSTİB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz, ülkelerin gıdada kendi kendine yetebilme stratejisine yöneldiği bir dönemden geçildiğini belirterek, “Ülkemiz, insanlığın en önemli besin kaynaklarından olan süt ürünlerinde, muazzam potansiyeli olan bir coğrafyada bulunuyor. Ancak bu potansiyeli henüz açığa çıkarabilmiş değiliz. Örneğin, Türkiye’deki meraların küçükbaş hayvancılığa daha elverişli olmasının avantajını, henüz süt ürünlerimize yansıtamadık. Diğer taraftan, süt ineklerinin kesime gitmesinin, süt sektörüne olan olumsuz etkilerini, ben kırmızı et sektöründen gelen biri olarak her mecrada ısrarla dile getiriyorum” dedi. Ali Kopuz, İstanbul Ticaret Borsası’nın gıdanın her alanındaki sorunlara çözüm katkısında bulunmak için bu toplantıları düzenlediğini belirterek, “Her konuda olduğu gibi gıda konusunda da sorunların çözümünün ortak akılla üretilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle karar alıcılardan bilim insanlarına ve sektör temsilcilerine kadar tüm paydaşları bir araya getirerek çözüm aradığımız toplantılarımızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.


Doğru bilinen yanlış çok fazla


Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürü Zekeriya Erdurmuş, Türkiye’nin hayvan varlığının son yıllarda sürekli arttığını hatırlatarak, Bakanlık olarak süt ürünlerinde kalitenin artırılması konusuna da yoğunlaştıklarını belirtti. “Verimlilik ve kalite hem hayvan ıslahı hem de kaliteli ürün ile mümkün” diyen Zekeriya Erdurmuş, “Maalesef Türkiye’nin hayvansal üretimi hakkında doğru bilinen çok yanlış var. Özellikle kırmızı et ithalatçısı olduğumuza dair bir algı oluşmuş durumda. Hâlbuki Türkiye geçen yıl, değer olarak ithal ettiği etin 7-8 katı ihracat yaptı. Tüm hayvansal ürünlerde ise ithalatımızın 5 katı ihracat yapıyoruz. Ayrıca Türkiye’nin peynirleri hakkında çok geniş bir çalışma yürütüyoruz, proje bittiğinde hazırlanan kitapları tüm dünya fuarlarında dağıtacağız’’ şeklinde konuştu.

Süt üretiminin son 10 yılda sürekli arttığını, üretimde bir sorun olmadığını ifade eden Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Can “Ancak sanayiye giden süt miktarı düşük. Sanayi dışı aslında büyük oranda kayıt dışı demektir. Bu konu değerlendirilmeli ve tedbir alınmalı. Çiğ süt fiyatlamasının kaliteye göre yapılmaya başlanması da çok olumlu bir gelişme oldu. Üretimimizin sadece yüzde 6,7’sini ihraç ediyoruz. Bu rakam düşük olduğu için rekabet gücümüz gelişmiyor. Ambalajsız süt, zincir marketlerin uzun vadelerde ödeme yapması ve büyük süt israfına yol açan STT ile ilgili uygulamalar çözülmeli” şeklinde konuştu.






Tarım ve Orman Şurasında alınan karar acilen hayata geçirilmeli


Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCİTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu süt ürünlerinin katma değerinin artmasının önemine değinerek, “Gıda ürünlerinde katma değer ancak coğrafi işaret sisteminin doğru uygulanmasıyla mümkün olur. Tescil bu konudaki ilk adımdır ama sonrasında yönetişim ve denetim daha önemlidir. Bu konuda Tarım ve Orman Şurasında alınan karar acilen hayata geçirilmeli ve coğrafi işaret sistemimiz iyileştirilmelidir. Ancak bu gerçekleşirse coğrafi işaretli ürünlerde bir katma değer sağlayabiliriz” dedi.


Uluslararası pazarlarda rekabet etmenin ve varlık göstermenin yolunun inovatif ürünlerden geçtiğini belirten Gündoğdu Gıda Yönetim Kurulu Başkanı ve İSTİB Yönetim Kurulu Üyesi Zülküf Kopuz,, “Sektörümüzü hareketlendirecek projeleri, işbirlikleriyle yaparsak daha etkili oluruz. Hep beraber çalışmalı, hep beraber daha fazla kazanmalıyız. Bu konuda sanayicilerimizin de iş yapma anlayışlarını geliştirmeleri gerekiyor” şeklinde konuştu.


İSTİB Süt Ürünleri Toptan Ticareti Meslek Komitesi Başkanı Turan Saygılı, çiğ süt fiyatlarını belirleyen faktörler arasında en önemlisinin yem fiyatları olduğunu ifade ederek, “Yem fiyatlarının kontrol altına alınması sektörü büyük ölçüde rahatlatır. Süt fiyatındaki artış ürüne yansımadan önce işletmelerde sermaye ihtiyacını da artırdığı için finansal maliyetler de yükseliyor. Bu soruna marketlerin uzun vadeli ödemeleri de eklenince sorun büyüyor. Ayrıca taklit ve tağşiş yapan işletmelerin farklı isimlerde üretim yapmasının önüne geçilmesi de haksız rekabeti engelleyecektir” dedi.


Değerli sütlerden üretilen ürünlerimizin uluslararası pazarlarda çok şansı var


Toplantıda söz alan İSTİB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Süt Ürünleri Perakende Ticareti Komitesi Üyesi Recep Salih Al konuşmasında, süt üretiminde iyi durumda olsak da coğrafi işaret konusunda geç kalındığına inandığını söyleyerek, “Coğrafi işaret, belirli endemik floralarda beslenen hayvanlardan elde edilen ürünler için çok değer katacak bir konu. Özellikle değerli sütlerden üretilen ve olgunlaştırılan ürünlerimizin uluslararası pazarlarda çok şansı olacağına inanıyorum. Bu konuya yoğunlaşmalı ve bu ürünlerimizi hem geleceğe hem de küresel pazara taşımalıyız” ifadesinde bulundu.


yilmazparlar@yahoo.com

24 Ocak 2022 Pazartesi

Hububat sektörü borsa meydanına çıktı-Yılmaz Parlar



PARLAR MEDYA: Haziran 2012 Otomotiv sektörünün en büyük şovu başlıyor  Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan otomotiv sektörü Lin Photo, free website template, XHTML CSS layout

  


HUBUBAT VE BAKLİYATÇILARIN BULUŞMASINDA GÜNDEMİ İKLİM KRİZİ BELİRLEDİ

İstanbul Ticaret Borsası tarafından düzenlenen ‘Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor’ projesinin ilk toplantısı “Hububat’ta Küresel Trendler ve Türkiye” başlığıyla gerçekleştirildi. Hububat ve bakliyat sektörlerinin tartışıldığı toplantıdan  çıkan çözüm önerileri ve bilgilendirme çalışmaları ise sektörün geleceğine ışık tutacak.


İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) tarafından, Güvenilir Ürün Platformu desteğiyle düzenlenen ‘Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor’ etkinliklerinin ilki “Hububat’ta Küresel Trendler ve Türkiye” başlığıyla dün gerçekleştirildi. 

Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğünde yapılan etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren İSTİB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz, gıda arzına yönelik tehditlerin giderek ciddileştiğini hatırlatarak,  tarım arazilerinin azalmasına ve yaşanan iklim krizine dikkat çekti. Tarımla ilgili süregiden sorunlara pandemi kaynaklı yenilerinin de eklendiğini ifade eden Kopuz “Bu süreçte tarımsal girdi maliyetleri ve navlun fiyatları yükseldi, tarım işgücünde azalma yaşandı. Tüm bu sorun yumağının çözümü için en büyük görev ise bilim insanlarına, karar alıcılara ve biz sektör mensuplarına düşüyor. Bu görev bilinciyle başlattığımız toplantılarda, tüm paydaşlar bir araya gelecekler ve gıda sektörlerinin sorunlarını tartışarak çözüm önerileri sunacaklar” şeklinde konuştu. 

Ahmet Güldal: Alım fiyatlarında üretim maliyetlerini dikkate alacağız

Toplantının ilk konuşmacısı Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, gıda fiyatlarında son 19 yılın en yüksek döneminin yaşandığını belirterek, “Hasat sonrasında tablonun olumluya döneceğine inanıyoruz. Üretim maliyetlerinde artmalar meydana geldi. Bunu farkındayız ve 2022 yılı hasat döneminde tüm maliyet artışlarını da hesaba katarak üreticilerimizi memnun edecek alım fiyatı açıklayacağız” dedi.  

Yoğun katılımla gerçekleşen etkinlikte konuşan profesyoneller ise şu detayların altını çizdi,




Tahıl ve Bakliyat İşleme Teknolojileri, Depolama ve Analiz Sistemleri Derneği (TABADER) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bayram, Avrupa Birliği politikalarının yanında ülkemize özgü ve alternatif tarım politikaları belirlememiz gerektiğini ifade ederek, “Ülkelerin kendi üreticilerini koruması ve gözetmesi gerekiyor. Türkiye, tabi olduğu AB politikalarından bağımsız olarak alternatif politikalar geliştirmelidir. Aynı zamanda soya gibi yeni ürünleri de üretim yelpazemizin içine katmamız gerekir”. 

Reis Bakliyat Yönetimi Kurulu Başkanı Mehmet Reis iklim değişikliğinin tarım politikalarını belirlerken göz önünde bulundurulması gerektiğini belirterek, “Üretim sistemlerinin düzenlenmesi sürdürülebilir gelecek için büyük önem arz ediyor. Üreticilerimizi daha az su isteyen ve gübre istemeyen ürünlere ve türlere yöneltmemiz gerekiyor. İklim koşullarına uygun ve verimi yüksek ürünler ekilmelidir” dedi.

Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar, tarımsal arazilerin kalitesinin artırılmasının hayati önemde olduğunu vurgulayarak “Ülkemizde hububat tarımı yüzde 80 kıraç alanlara yapılıyor. Kıraç alanlarda organik maddenin arttırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Ayrıca nadasa bırakılan toprakların sulanması buğday üretimimizi büyük oranda artıracaktır”diye konuştu.

Hububat Tedarikçileri Derneği (HUBUDER) Başkanı Gülfem Eren, yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin etkilerinden korunmak için yapılması gerekenleri sıralayarak, “Tarımsal politikalar güncellenerek; sulanabilir alanlar artırılmalı, havza üretim planı hayata geçirilmeli, kırsal kalkınma, Ar-Ge çalışmaları, sözleşmeli üretim ve tarım sigortaları geliştirilmeli, tedarik zinciri güçlendirilmelidir” dedi.

İSTİB Hububat Ticareti Komite Başkan Yardımcısı Hüseyin Bekçi ise dünya genelinde en kaliteli hububatı ve bakliyatı Türkiye’nin ürettiğine dikkat çekerek,  iklim değişikliği sebebi ile ortaya çıkan olumsuzlukların bertaraf edilmesi için tedbirler alınması gerektiğini belirtti.  

İSTİB Hububat Mamulleri ve Yem Ticareti Komitesi Meclis Üyesi Şemsettin Memiş, yaptığı konuşmada, kırsal kalkınma ve kırsala dönüşün tarım için önemini vurgulayarak, “Toprakta toplulaştırma çalışmalarını ve tohum ıslahını hızlıca gerçekleştirmeliyiz. Bununla beraber köye dönüşü sağlayacak tedbirler alınmalıdır. Küçük tarım arazilerinde de katma değeri yüksek ürünlere yönelmeliyiz” dedi. 

Etkinliğin son konuşmacısı İSTİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakkı İsmet Aral da TMO’nun bakliyatı desteklemeye başlayarak çok doğru bir hamle yaptığını belirterek, “Bu desteklere rağmen 1 milyon 200 bin ton gibi bir üretimimiz var. 1990’larda destek kesilmemiş olsaydı bugün 2 milyon tonu geçebilir ve ihracat yapıyor olabilirdir. Havza modeli destekleme çok önemli ve gerçekleştirilmelidir” şeklinde konuştu.

yilmazparlar@yahoo.com

Et sektöründe tedarik zinciri ıslah edilmeli-yılmaz parlar

PARLAR MEDYA: Haziran 2012 Otomotiv sektörünün en büyük şovu başlıyor ...