5 Ekim 2025 Pazar

Uluslararası Rekabet Akademisi AREL TEKMER’de Kuruluyor



PARLAR MEDYA: Haziran 2012 Otomotiv sektörünün en büyük şovu başlıyor  Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan otomotiv sektörü Lin Photo, free website template, XHTML CSS layout
 
info@parlarmedya.com

  

Uluslararası Rekabet Akademisi AREL TEKMER’de Kuruluyor

Uluslararası Rekabet Akademisi AREL TEKMER’de Kuruluyor

2 EKIM 2025 00:38

İstanbul, 1 Ekim 2025 – Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü artırmaya yönelik yeni bir girişim hayata geçiriliyor. Prof. Dr. Uğur Özgöker öncülüğünde kurulacak Uluslararası Rekabet Akademisi A.Ş., faaliyetlerine İstanbul Arel Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Merkezi (AREL TEKMER) bünyesinde başlayacak. Akademi, çalışmalarını Revak Vakfı’nın desteğiyle sürdürecek.

Hedef, Türkiye’nin Rekabet Gücünü Artırmak

Uluslararası Rekabet Akademisi A.Ş., uluslararası ticaret, rekabet politikaları, inovasyon ve stratejik yönetim alanlarında faaliyet gösterecek. Akademi, hem özel sektör hem de kamu kurumları ile iş birliği yaparak Türkiye’nin rekabetçilik kapasitesini artırmayı hedefliyor. Ayrıca, akademik bilgi birikimini iş dünyasına aktararak küresel pazarlarda uygulanabilir stratejiler geliştirmeyi planlıyor.

Akademi bünyesinde eğitim programları, sertifikasyon süreçleri, araştırma projeleri ve danışmanlık hizmetleri verilecek. Böylece hem şirketler hem de girişimciler için uluslararası standartlara uygun çözümler üretilecek.

Revak Vakfı Desteğini Açıkladı

REVAK - Rekabet Vakfı
REVAK – Rekabet Vakfı

Projeye destek veren Revak Vakfı, akademiye hem maddi hem de manevi katkı sağlayacak. Vakıf, özellikle genç girişimcilere yönelik burs ve fon programları ile ön plana çıkıyor. Revak Vakfı yönetimi, desteklerinin gerekçesini şu ifadelerle açıkladı:

“Vizyonumuz, bilgi üretimini toplumsal faydaya dönüştürmek ve rekabetçi bir ekonomi için insan kaynağını güçlendirmektir. Uluslararası Rekabet Akademisi bu vizyonumuzla birebir örtüşmektedir.”

AREL TEKMER: Teknoloji ve İnovasyon Merkezi

Akademinin çalışmalarını sürdüreceği AREL TEKMER, teknoloji odaklı girişimlere mentorluk, yatırım desteği ve altyapı sağlayan bir merkez olarak öne çıkıyor. AREL Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren merkez, girişimcilere sağladığı ekosistem ile akademinin projelerine ev sahipliği yapacak.

Özgöker: “Türkiye’nin Rekabet Gücünü Yükseltmeyi Amaçlıyoruz”

Prof. Dr. Uğur Özgöker
Prof. Dr. Uğur Özgöker

Kurucu isim Prof. Dr. Uğur Özgöker, uzun yıllardır uluslararası ilişkiler, Avrupa Birliği ekonomisi, rekabet hukuku ve küresel ticaret alanlarında çalışmalar yürütüyor. Özgöker, akademinin vizyonunu şu sözlerle açıkladı:

“Türkiye’nin küresel pazarlarda daha güçlü bir aktör olması için akademik bilgi ile iş dünyasını bir araya getireceğiz. Amacımız sadece bilgi üretmek değil, aynı zamanda bu bilgiyi ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürmektir.”

Türkiye’nin Rekabetçilik Yol Haritasına Katkı

AREL TEKMER bünyesinde kurulacak Uluslararası Rekabet Akademisi A.Ş., Revak Vakfı’nın desteğiyle Türkiye’nin uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü artırmayı, girişimcilere yeni fırsatlar sunmayı ve akademik çalışmaların iş dünyasıyla entegrasyonunu sağlamayı hedefliyor.

Bu adımın, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma vizyonuna katkı sağlaması bekleniyor.

Hakkında

Revak Vakfı

Revak Vakfı, Türkiye’de eğitim, kültür ve sosyal alanlarda faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşudur. Özellikle gençlere yönelik burs programları, eğitim projeleri ve girişimcilik destekleriyle tanınmaktadır. Vakıf, akademik çalışmaları destekleyerek bilgi üretiminin toplumsal faydaya dönüşmesi misyonuyla hareket etmektedir.

AREL TEKMER

AREL TEKMER ise İstanbul Arel Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren bir teknoloji geliştirme merkezidir. Girişimcilere mentorluk hizmetleri, yatırım destekleri ve altyapı imkanları sağlayarak teknoloji odaklı projelerin hayata geçirilmesine katkıda bulunmaktadır. Teknoloji transferi ve inovasyon ekosisteminin gelişimine yönelik çalışmalar yürütmektedir.

29 Ağustos 2022 Pazartesi

Et sektöründe tedarik zinciri ıslah edilmeli-yılmaz parlar



PARLAR MEDYA: Haziran 2012 Otomotiv sektörünün en büyük şovu başlıyor  Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan otomotiv sektörü Lin Photo, free website template, XHTML CSS layout
 
info@parlarmedya.com

 


Et sektöründe tedarik zinciri ıslah edilmeli

Gıda sektörünün sorunlarını tüm yönleriyle tartışılması için İstanbul Ticaret Borsası tarafından düzenlenen Borsa Meydanı toplantılarında bu ay kırmızı et masaya yatırıldı. Yoğun katılım olan toplantıya kırmızı et ve hayvancılıkta yakın dönem düzenlemeler damgasını vurdu.



İstanbul Ticaret Borsasının, Güvenilir Ürün Platformunun desteğiyle düzenlediği “Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor” toplantılar serisinde bu ay kırmızı et sektörü konuşuldu. “Kırmızı Ette Sorun ve Çözümler” başlığı ile gerçekleştirilen etkinliğe geniş bir katılım gerçekleşti.

Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğünde yapılan toplantının açılış konuşmasını yapan İstanbul Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz, Türkiye’nin kırmızı et üretim potansiyelinin mevcut üretimin çok üstünde olduğunu belirterek, “Öncelikle Devletimiz, hayvancılığın gelişmesi için uyguladığı politikalarla üstüne düşeni yapıyor. Nitekim kırmızı et üretiminin sürekli arttığı bir gerçek. Ancak potansiyelimize ulaşmak için çalışmamız gerektiği de ortadadır. Ülkemizde 11 ay boyunca, yem kullanılmadan hayvan beslenebilecek meralar var. Bu nedenle küçükbaş hayvancılığın ülkemiz için çok büyük potansiyel barındırdığına inanıyorum. Özellikle yem fiyatlarının ve üretim maliyetlerinin yükseldiği dönemlerde bu sistemin önemi daha iyi anlaşılıyor. Bizim küçük aile işletmeleri ve mera hayvancılığını geliştirmek için ek tedbirleri gündeme almamız lazım. Sanayide büyük başın, evlerde ise besin değeri de yüksek olan küçükbaş etinin tüketilmesinin yaygınlaştırılması lazım. Yani bir taraftan küçükbaş üretimi için çalışırken, bir taraftan da tüketiminin yaygınlaştırılmasını sağlamalıyız. Buradaki en önemli nokta, mera sistemi sayesinde yapılan üretimin maliyeti düşük olacağı için fiyatların dengelenmesine yapacağı katkıdır. Türkiye tarımsal üretim için gereken her şeye sahip bir ülke: Toprak büyüklüğü ve verimliliği, su kaynaklarımız, teknolojik gelişmişliğimiz, uluslararası tüketim pazarlarına ve ticari birliklere yakınlığımız hep avantaj… İşte bizim yapmamız gereken bu avantajlarımızı kazanca dönüştürmek için çalışmaktır” dedi. 

Et ve Süt Kurumu Genel Müdür Vekili Mustafa Kayhan ise yaptığı konuşmada et sektöründe tedarik zincirini ıslah edecek bir sisteme ihtiyaç olduğunu belirterek, “Bunu temin etmek için sözleşmeli besicilik konusunda çalışmalarımız var. Üretimden itibaren her aşamaya dahil olacağımız bir sistem öngörüyoruz. Bu sistemde maliyettin üstüne belirli bir refah payını üreticiye garanti edeceğiz. Ayrıca ürettiği eti piyasaya satma seçeneği de olacak. Böylece üreticinin önünü görmesini ve et üretiminin sürekliliğini sağlamayı hedefliyoruz” dedi. 



Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı Burhan Demirok, süt ve et üretiminin ayrı düşünülmemesi gerektiğini belirttiği konuşmasında, “Süt üreticileri para kazanamazsa et üretimi de aksar. Süt, et üretiminin giderlerinin karşılanması için önemli. Küçükbaş üreticiliği ve tüketimiyle ilgili de güzel gelişmeler var. Son üç yılda küçükbaş hayvan sayısı 20 milyonlardan 26 milyon 800 bin başa ulaştı. Küçükbaş hayvan eti tüketimi de yüzde 25’lere çıktı” dedi.

Ulusal Kırmızı Et Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hacıince, sanayiye tahsis edilen arazilerin yüzde 80’inin meralardan oluştuğunu belirterek, “Bu büyük sorunlar doğurabilecek bir durum. Hayvan yetiştiriciliğinde kapalı sistem bizim için çözüm değil. Hayvancılığın gelişmesi için aile işletmelerinin zarar etmeyeceklerine inanmaları gerekir” şeklinde konuştu. 

Türkiye Kasaplar Besiciler Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu Başkan Vekili Saruhan Yağmur ise et sektörünün problemlerinin ortak platformlarda tartışılarak çözüm aranması gerektiğine inandığını belirtti ve “İthalat da ihracat da iç dengeleri bozuyor. Ayrıca biz kasaplar olarak deterjan ile etin bir arada satılmasına karşıyız. Marketlerde hazır kıyma satışı yasak olduğu halde bu yasak deliniyor. Engellenmesi gerekiyor” dedi.

Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Bülent Tunç etçi ırkların geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Hayvancılığa yapılabilecek en büyük saygısızlık etin pahalı olduğunu söylemektir. Yem ve enerji gibi tüm girdilerdeki olağanüstü artışlarla kıyaslandığında et çok ucuz. Fiyatların bu seviyede kalması 5-6 ay sonra sorun yaşamamıza yol açacak” dedi.

ETBİR Başkanı ve İSTİB Meclis Üyesi Ahmet Yücesan da sanayiciler olarak et fiyatlarının düşük olmasından rahatsız olduklarını belirterek, “Bu fiyatlar sektörün sürdürülebilirliği için bir tehdit oluşturuyor. Alım gücünün düşmesi dolayısıyla sektörde yüzde 30 civarı iş kaybı var. Geliri düşen üretici sektörden çıkmaya başlıyor. Ülke olarak kendi içimizde bir sistem kurmalıyız” şeklinde konuştu.

İstanbul Perakendeci Kasaplar Esnaf Odası Başkanı Aydın Tüfekçi İstanbul’da kasapların yüzde 50’ye yakın iş kaybı olduğuna dikkat çekerek, “Bir et halimiz olmadığı için karkas et fiyatları 93 lira ile 103 lira arasında değişiyor. Ayrıca besi kalitesi düştüğü için etlerde ciddi yağlanma var. Besicilerin işi terk etmesinin engellenmesi için de çözüm üretilmeli” dedi.

Nazay Tarım ve Hayvancılık Genel Müdürü Celal Naz ise Ziraat Bankası finansmanında yaşanan sorunlara dikkat çekerek, “Krediyi kullanan üreticilerden millileşme sürecinde cari faizin alınmaması gerekiyor. Mevcut durum üreticilere zarar veriyor” şeklinde konuştu.

İSTİB Canlı Hayvan Ticareti Komite Başkan Yardımcısı Nezir Arslan, Türkiye’de on yıl öncesine göre et fiyatlarının düştüğünü belirterek, “O zamanlar et fiyatları 8-10 dolara tekabül ediyordu. Şu anda biz Avrupa’dan ucuz durumdayız. Bu fırsatı değerlendirebiliriz. Hem ithalatın hem de ihracatın serbest bırakılmasıyla Türkiye’nin üretim hacmini genişletebiliriz” şeklinde konuştu. 

İSTİB Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Tekinaslan da özellikle canlı hayvan fiyatlarının düşüklüğüne dikkat çekerek, “Karkas et fiyatları zeytin peynirin altına düştü. Bu sürdürülebilir değil. Et üretiminin artırılması için cazip hale getirilmesi gerekiyor. Hem hayvancılık desteklenmeli hem de kırsal bölgelerin sosyal imkanları genişletilmeli. Biz de İstanbul Ticaret Borsası olarak kalifiye kasap ihtiyacının karşılanması için Milli Eğitim Bakanlığı ile temas halindeyiz ve bu konuda çalışıyoruz” dedi. 

yilmazparlar@yahoo.com

Uluslararası Rekabet Akademisi AREL TEKMER’de Kuruluyor

PARLAR MEDYA: Haziran 2012 Otomotiv sektörünün en büyük şovu başlıyor...